Walkin 29

Merhaba, 2012 yılını geride bıraktığımız bu son günlerde , sizlere keyifli gezenti  yazılarımdan birini daha paylaşıyorum. Malumunuz yarın 21 aralık bakalım mayalar bu konuda haklı mı konuşmaları gündemi meşgul etsede biz yinede hayatımıza renk katan mutlu anları güzel kıllan mekanlarımıza devam edelim.

Walkin29, geçtiğimiz ay Aqua Florya Avm içerisinde Cafe-Bar-Brasserie-Lounge olarak açıldı.Ulus 29'un yeni konsepti Metin Fadıllıoğlu ve eşi Zeynep hanımın önderliğinde, anladığım kadarıyla eşinin zevkine göre dizayn edilmiş bir mekan oluşmuş. Avm içerisinde böyle bir mekan var denildiğinde nasıl yani ! diye bende biraz tereddüt etmiştim. Kapıdan perdelerin ötesine geçtiğinizde aslında deniz manzaralı muhteşem iç dekoru olan mekana hemen adapte olunabiliyor. Kendimizi gece sonuna kadar avm de olduğumuzu unutmuştuk. Simge'nin doğum günü için geldiğimiz o gece tüm yemekler,komfor,ambiyans,müzik tek kelimeyle muhteşemdi.Masamız camlı bölümde manzaraya bakan taraftaydı. Gayet rahat rahat sohbet ettik, eğlendik. Florya'da evimize 5 dk mesafe de kendimizi bambaşka biryerde hissine bürünebildiğimiz yeni gözde mekanımız burası oldu. Yakın çevrede bu tarz bir yerin olmaması, fırsatı değerlendirebildikleri için de ayrıca tebrik ediyorum. Umarım kaliteyi yine yıllardır aynı çizgide devam edebilmeleri yönünde.

Ben yemek te tercih olarak patlıcanlı pizza seçtim, inanılmazdı ! Arkadaşlarımızın da çoğu pizza ve hamburger tercih ettiler ama bunlar bildiğiniz gibi değil pekin ördeği yemiş kadar tıka basa doyduk ve lezzetleri zaten kendilerini kanıtlıyordu :) Fiyat olarak da gayet makul yaklaşık yemek kahve su fln dersek 40 TL gibi bir fiyat ödedim diye hatırlıyorum belki daha da az olabilir :) Pastamızı kestik,üfledik,hediyelerimizi de verdik ve kapıdan çıktığımızda ya evet doğru burası alışveriş merkeziydi dimi tamamen unutmuşuz duygumuz evlere dağılana kadar devam etti.

Ben çok beğendim ve şiddetle tavsiye ederim.Ayrıca gündüz de cafe olarak istediğiniz gibi gelebilirsiniz.
Bol gezentiler,

İyi yıllar herkese :)

 

 

 

 

 

Gezenti 2012 'yi nasıl geçirdi ? =)

GEZENTİ 2012

Animoto.com , kendi fotoğraflarınızdan oluşan videolar yapabileceğiniz ve bunları sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz bir site. Dün biraz internette gezinirken karşıma Facebook'ta 2012'yi nasıl geçirdiğinizi öğrenmek istermisiniz adlı bir yazı okudum.(buradan bakabilirsiniz http://sosyalmedya.co/animoto-facebook-uygulamasi/) Daha sonra hemen  http://animoto.com/apps/best-of-2012 adresinden kendi videomu izledim. Tabii burada site kendi kendine benim facebook resimlerimden oluşan bir video hazırladı. İlk başta beğenmedim :) Daha sonra üye olunca, ücretsiz kısımda 30sn ufak bir video hazırlayabileceğimi keşfettim. Bir çok çeşit tema bulunmakta, isterseniz sonbahar, yılbaşı, vintage, air,water,light gibi birçok seçenekle videonuzu şekillendirebilirsiniz.

Dönem dönem bazı ugulamalar karşımıza çıkıyor, hepimizin markaların uyguladığı şarkı yolla, kendi resmini yükle , çizgi film karakterine bürün gibi videoları denemişizdir. Burada ben kendi resimlerimi kendim seçtim ve Gezenti bakalım 2012 de nerelere gitmiş,neler yapmış, hangi organizasyonlara katılmış,ne yemiş özeti oluverdi. Kısacası bir tanıtım filmine benzedi. Ya da benim için ne bunlar bir sene de mi olmuş vay dememe neden oldu. Aralık yarın başlıyor ve bir yıl daha sona eriyor. Video yılbaşından başlayıp en son Jennifer Lopez konserine göre takvimsel bir sıralamayla devam etmektedir.

Sizde kendi doğum günü, yıl dönümü, evlilik gibi özel günlerinizi bu şekilde hatırlatabilirsiniz.

Buyrun o zaman izleyelim ne dersiniz :) videomdaki şarkı : Sunnyside Leftlover Cuties

CEM YILMAZ - CM101MMXI FUNDAMENTALS

Merhaba, gezenti yazılarıma bir yenisi olarak en yakın tarihte yani dün 14 Kasım 2012 Çarşamba TİM Maslak Show Center'da izlediğim Cem Yılmaz gösterisi notlarımı anlatıcam.

Laf'a bak anlatacakmışım, ya arkadaş neyi anlatacaksın hiç bir şey hatırlamıyorsun ki :) Sadece 21:00 giriş 00:00 bitiş bu kadar :) Şaka şaka, dün hayatımın en çok güldüğüm, eğlendiğim vay be helal olsun dediğim gündü. Bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum, ki ben normal de sürekli gülüyorum ama bu bambaşka bir olay. Daha önce sanırım 2006 yılında Cem Yılmaz'ı üniversitemde Organize İşler 32. gün programı çekimi vardı orada canlı izleme fırsatını bulmuştum. Gerçi kendisi bir tek Bilgi'ye gitmedim diyor ama unutmuş olsa gerek,neyse sorun değil :)

Çocukluğumdan beri hep hayalim bir gün o gösteriyi izliycem !!! Dvd, film, reklam filmleri hepsini şöyle bir ayrı yere ayır canlı performans bambaşka. Bir insan kendi olup kendi fikirlerini (fikir sanat), komikliklerini, kendi hayatını yansıtıyor showuna. Tabii arada gündem, ailesi, evliliği, çocuğu hatta ve hatta Ali Ağaoğlu'nu da showun bir parçası haline getiriyor. Bakın bu gün gazetede dün izlediğimiz gösterinin magazinsel boyutunu hemen ele almışlar, kaçmamış habercilerimizden :)

http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/21923431.asp


İzlemeye kuzenim ve kardeşimle gittik, tabi haftalar öncesinden biletix de bilet bulmayı başarmıştık. Düşünün ki İstanbul'a Madonna bile geldi, gittim, biletix de hemen bilet buldum, bu gösteri için bilet bulamadığımızdan gidemedik belki aylarca bekledik. Fırsat olmadı ya gidemedik ki diye bişey yok çünkü bilet saniyede tükeniyor.

Cem Yılmaz gösterisinde kendi de eğleniyor du bu kesin, 3 saat nasıl geçti anlamadım, arada unutmamak için en çok güldüğüm konuları artık aklımda ne kadarı kaldıysa arada hemen telefonumun not kısmına yazdım, zaten çıkarken şu vaziyette oluyorsun:" ya çok komikti çok güldüm, hani şurda şunu dedi ya koptum, ne dediydi, ya şey de, yok hatırlamadım ama kesin komikti"

Bir an gülmekten kaburgalarımın ağrıdığını, çenem tutuldu tutulacak eyvah dediğimi hatırlıyorum.
Anlattıklarında Türk insanını o kadar güzel analiz yapıyor ki kendimi izledim sanki.Tamam bi daha instagram da ayaklarımı paylaşmıycam sağol Cem Yılmaz.İyki varsın ,mutlaka ama mutlaka ne yapın ömrünüzde bir kere bile olsa gidin!!!

 Bir daha ki gösterinde görüşmek üzere ...

Aşağıda bazı resimleri kendi web sitesinden aldım, bir de youtube da kendi kanalında yayınlanan bir tanıtım video su var biraz gösterinin fragmanı gibi buyrun izleyin.

http://youtube.com./watch?v=OKISOPQVQE4

Ayrıca bu gösterinin artık DVD değil Sinema Filmi olacaktır.

http://www.youtube.com/watch?v=9CoSYzjSMgY&feature=player_embedded

bizim biletler =)

 

 

 

 

oturduğum yerden sahne muhteşem :)

 

 

 

MİSS PİZZA CİHANGİR

 

Merhaba, uzun bir aradan sonra yeni yazılarımla sizleri bilgilendirmeye devam ediyorum, sevgili izleyenlerim. Böyle bir girişle TRT spikerleri gibi oldu ama neyse :) Yaz günlerinin sıcak, çok sıcak, hatta bunaltıcı olduğu İstanbul günlerinde, hafta sonlarının tadını çıkarmak için yapmadığım gezmediğim cadde sokak bırakmadım bu yaz. Malumunuz ben nedense bu sene halen denize giremedim. Bu hafta olucak inşallah :)

İstanbul'da güzel tatil planları da yapılır, yapılmaz mı :) Miss gibi miss pizza yersin, bi kaç arkadaşını alırsın, çıkarsın yola ohh gel keyfim gel :) Bizde yakın bir tarihte Cihangir'in en meşhur cafelerinden biri olan Miss Pizza'yı ziyaret ettik. Daha önceki yazılarımda Vapiano'yu çok mest etmiştim ama burası tam bir pizza cenneti. İtalyan ahçı bizzat cafenin ortağı olan bayanların İtalya'dan Türkiye'ye getirdiği özel bir pizza ustası diye biliyorum. İçerisi ufak,şirin, koltuk ve masa gruplarından oluşan samimi bir ortam yaratılmış. Odun fırınından çıkan o güzel pizzaları yapım aşamasında da izlemeniz, iştahınızın bir o kadar artmasına neden olabiliyor.

Bizim tercihimiz Pizza Roka (ricotta peyniri, mozzarella, parmesan, roka, çeri domates) ve  arkadaşlarımın ki Miss Pizza (domates sos, mozarella, biber turşusu, kekik) oldu. İkisi de tadına doyamacağınız bir lezzetde, incecik hamurunda,özel malzemelerle :) Eğer çok aç değilseniz bir pizzayı iki kişi rahatlıkla paylaşabilirsiniz çünkü tabaklar çok büyük . Bahçe kısmı sokak girişinde oturma imkanımız olamadı çünkü o gün belediye öğlen saatinde kazı çalışması yapıyordu,tüm Cihangir sokakları toz duman olmuştu. Sonrasında bir klasik olarak tatlılarımızı Komşu Fırından alıp, Firuzağa da çayla birlikte piknik yaptık diyebiliriz :)
Hepinize yaz bitmeden, güzel günlerin tadını çıkarmanızı, fırsat buldukça da benim tavsiyelerime kulak vermenizi diliyorum.

Bol gezentiler herkese =)

Adres:
Kılıçali Paşa Mh.
Havyar Sokak 7 34430
İstanbul, Türkiye

Telefon:
90 212 251 3279
Fax:
90 212 251 3278

GEZENTİ 1 YAŞINDA =)

Happy birthday to Gezenti . Tam 1 yıl önce, arkadaşlarımın kuzenlerimin tavsiyesiyle ortaya çıkan bir fikir. Haydi sen de blog yazsana dediler... Peki ben ne yazabilirim ki dedim önce .. Ee sen çok geziyorsun, eğleniyorsun, İstanbul'da nerde ne var , nerelere gidilir, neler yenir bunları yazarsın dediler... Doğruydu, iyki yazmaya başlamışım. Sürekli beni arayıp, offf Özlem çok sıkıldık nereye gidelim, benim doğum günüm var nerede kutlayalım, yeni açılan mekanlar hangileri , hangi semtler daha popüler, karnımız aç ne yiyelim , en güzel mantıcı hangisi , kahvaltı nerede yapılır,tatile nereye gidilir ve bunun gibi bir çok sorularınıza cevap verdim, sonra da bunları blogumda yazmaya başladm.

Evet, artık 1 senemizi doldurduk, başlangıçtan beri yanımdan eksik olmayan, beni destekleyen, fikir veren, blogger arkadaşlarıma,yorum yazanlara ,tüm dünyadan yazılarıma erişebilenlere , tüm yazılarımı kaçırmadan okuyan (özellikle annem :) ) herkese çok teşekkür ederim. Gezenti yeni yazılarıyla sizleri bilgilendirmeye devam edecektir . Teşekkürler...

By Gezenti - Özlem Temizel

beni takip edebileceğiniz tüm adreslerim

http://web.stagram.com/n/temizelozlem/

https://twitter.com/GezentiNerede

https://twitter.com/temizelozzlem

http://www.facebook.com/pages/Gezenti-Nerede/114724845315617

http://www.bloglovin.com/en/blog/3861285/gezenti

                       

<a href="http://www.bloglovin.com/blog/3861285/gezenti?claim=x7hqqyfvu85">Follow my blog with Bloglovin</a>

Buse Terim Buse's Pop-Up Store

Geçen hafta sizlere Galatamoda 2012 gittiğimden bahsetmiştim. 15 Haziran Cuma günü Nişantaşı'nda kardeşimle turlarken bir gün öncesinden Buse Terim'in twitter hesabında gördüğüm etkinlik aklıma geldi. Nişantaşı The House Hotel de Buse's Pop-up Store açılmıştı. Girelim mi girmeyelim mi, ay çok kalabalıktır şimdi, basın,ünlüler derken kendimi Buse Terim'in yanında buldum :)



Biraz bu projenin kapsamından bahsedecek olursam, Buse's pop-up store, 15-16 Haziran arasında
7 farklı markadan çok özel ürünlerin bir araya geldiği, takının bin bir çeşidi, bileklikten kolyeye, ayakkabılar,babetler,özel tasarım thirtler, birçok markanın ürünlerinin ve Buse'nin kendi dolabından seçtiklerinin bir araya gelen ufak bir mağaza gibi düşünebilirsiniz. 7 marka arasında; Didem'in İzi, Chain Reaction İstanbul, Kaft.co Tshirt, Ece Salıcı, Pretty Ballerinas, Les Benjamins ve Kith&Kin bulundu.

Ben ilk renkli bilekliklerin olduğu masaya doğru adeta hücum ettim, çünkü hepsi kapanın elinde kalıyordu. Chain Reaction İstanbul ve Didem'in İzi koleksiyonlarından çok güzel yeni bilekliklerim oldu :) Benim geliş nedenim sadece ziyaret, Buse'yi yakından tanıma fırsatıydı. Genç kızların ilgisi oldukça yüksekti. O sırada kameralar bi ara bizi mi çekiyor , ay dur şöyle arkamı döneyim derken, ertesi günlerde kendimi cemiyet hayatının internet sitesinde gördüm ya çok güldüm açıkçası :)

Buse Terim'i bir Galatasaraylı, bir  eski Florya'lı olarak ayrı bir severim zaten, ama son zamanlarda ki moda dünyasındaki başarılarıyla da kendisini yürekten tebrik ediyorum. Bu genç yaşında Madonna'nın backstage bile çalışabilecek kadar başarılı olmasını kıskanmamak elde değil. Tebrikler Buse, yeni projelerinle kendi markanın izinden devam etmen dileğiyle. Emeğine, mütevaziliğine sağlık :)

Bu aşağıdaki resimler yine benim instagram albümümden :) Haber sitesinin çektiğinde arka fonda beni bulana helal olsun diyeceğim :)

İyi Hafta sonları, bol bol gezentiler :)

ALIŞVERİŞ YAPARKEN BİZİ BUSE TELEFONUYLA ÇEKMİŞ :)

DİDEM'İN İZİ 

GALATAMODA 2012 MAÇKA SANATÇILAR PARKI

Galatamoda 2012 başladı ve dün itibari ile bitti !!! Ben yaklaşık 3-4 senedir Galatamoda nerede olursa olsun koşa koşa giderim. Önceleri Galata'da, Tepebaşı TRT'de, geçen sene de Akaretler'de idi ama bu sene biraz farklılık olmuş ve Maçka parkı seçilmişti. Aslında Nişantaşı Makro'nun tam karşısında Maçka Sanatçılar Parkı'nda 14-17 Haziran arası yer aldı.


Ben ilk gün annemle kısa bir ziyarette bulundum, beni tanıyan tasarımcılarımı görmek çok güzeldi, sonrasında bazı yeni standlar eklenmiş onların içinden en çok Kumpanya 62 'yi çok beğendik. 37 tane tasarımcı katıldı; Zeynep Erdoğan, Jale Hürdoğan, Rana Berna Canok, Gamze Saraçoğlu, Simay Bülbül, Mehtap Elaidi, Özgür Masur, Tuvana Büyükçınar, Selim Baklacı, Pınar Arkun, Aslı Güler, Ayşe Deniz Yeğin, Günseli Türkay, Elif Cığızoğlu, Cem Lokmanhekim, Bihter Aida Pekin, Gül Ağış, ve daha bir çok isim :)

Ben Jale Hürdoğan tasarımı bir bluz aldım, görseli şu an yok, evde hemen çekip paylaşıcam , ikinci günde Galatamoda'ya uğradım, kardeşimle dolaştık ve kendisi de güzel ürünler satın aldı :)

Benim en sevdiğim alışveriş-gezi turlarından biri olan Galatamoda bu sene de güzel geçti, hem ünlü tasarımcılarla tanışmak, indirimli ürünlerini satın almak, farklı yeni ürünleri görmek gerçekten tam moda havasına bürünmemi sağladı.

Aşağıdaki resimleri yine ben çektim, arada bazılarını instagram #galatamoda etiketinden çalmış olabilirim af görün :)



ÖZGÜR MASUR



JALE HÜRDOĞAN



KUMPANYA 62



JALE HÜRDOĞAN



ÖZGÜR MASUR



ÖZGÜR MASUR



ELİF CIĞIZOĞLU

MADONNA İSTANBUL

Ve iste o gun geldi. Aylarca belki de yillarca bekledigimiz pop dunyasinin kralicesi Madonna İstanbul konseri 7 haziran 2012 persembe gunu gelmisti. Biletleri aylar oncesi bir subat günü doğum günüm 25 şubata yakın bir tarihlerde aldım. Son saatlere kalmıştım, alsam mı almasam mı derken kendimi biletix de 3 bilet alarak o tarihi konsere imza atarken buldum. Buradan tekrar anneme ve babama çok teşekkür ederim, bu fırsatı bize sağlayabildikleri için.Çok güzel bir doğum günü hediyem di :)

Gelelim o muhteşem konser günü gezenti detaylarına. Ben kardeşim ve arkadaşımız melike, sabah kalktık, ben yerimde duramıyor adeta evde music make the people come together söyleyerek çoşuyorum. Hemen hazırlıklarımıza başladık, rahat kıyafetler seçildi, minik çantalar alındı, bilet kontrol edildi  ve konserin günün kahramanı babaanne dürbünü çantaya atıldı.

Konser için kapı açılış 18.30 du biz öncesinde bir yemek yiyelim diye , Taksim de güzel bir yemek yedik.Maratonun ilk ayağı arabayı AKM park ettik, son dakika yer bulan arkadaşım melike harikasın. Metro ile gitmeyi tercih edenlerden biri de bizdik. Allah'ım o ne kalabalık, sanki savaş çıktı ülkece sığınaklara inin anonsu verildi :) Hemen koş koş koş metroda yerimizi aldık, metroda yaşı kemale ermiş teyzemizin ay canım ben vip loca davetiye geldi cümlesini duyunca moralimiz yerle bir oldu. Biz neden davetiye bulamamıştık, ne eksiğimiz var dı hatta, tülay ünlü halimlen ezikmiyim la ben geyikleri çok döndü aramızda ve twitter da bu yorumlar dolaştı :) Metrodan inip koyun sürüsü eşliğinde Seyrantepe Türk Telekom Arena Stadına doğru yol aldık. Metro da anons aynen şu şekilde idi : " Lütfen, metro içinde satıcılardan bir şey almayın". Karaborsacılar, tshirt satanlar , su satanlar adeta panayır alanını doldurmuştu. Aslanlı yoldan geçtikten sonra itiş kakış güvenlik kontrol , turnikeler derken stadın önündeydik. Metro Fm otobüsü dj etkinliği biraz olsun ortamı ısıtmaya başlamıştı. Pascal Nouma orada görmek de güzeldi. Kapıda gelen geçenlere bakarken zamanımızı doldurmaya başladık. Bir ara tweeter da yazdım okumuş olabilirsiniz, Malkoçoğlu önümden geçerken magazincilerin çemberi altında kalakaldım. Bir anda sinek kovarlar gibi nasıl çıktılar anlamadım. Beklerken çoğu ünlüleri biz de gördük, eğlendik, eşortmanlı hallerine güldük geçiştirdik.

Kapıya doğru yol aldığımızda saatler 8 gösteriyordu. Güney tribün 2. kat da olan bölümümüze ulaşmak biraz zordu. Yürü yürü bitmedi. Buradan emeği geçen tüm çalışanlara, bilet gösterdiklerimize, güvenliklere teşekkür ederiz, çok yardımcı oldular. Yerimize ulaştık ve sahne muh-te-şem !!!! tam karşımızda yer alıyordu. Sahne önü tıkabasa dolmuştu. Tribünler biraz boştu ama konser anına kadar tüm yerler doldu.

Biz de başladık o muhteşem ambiansı izlemeye. Dürbün o kadar güzel gösteriyor du ki biletimiz birden vip sahne önünün önü kadar oldu :) Benim gibi başka dürbünle gelende vardı aklınıza sağlık, harikasınız.

Saat 22.15. Madonna sahnede !!!! Girls Gone Wild ile muhteşem gösteri,şov,dans, müzik, tiyatro, artık adını koyamadığım ne varsa herşey ordaydı. Nefesim kesildi diyebilirim. Ne nasıl ya oha çüş bu kadın gerçek olamaz diye diye konseri izlemeye devam ettik. Ben izleyen, çoşan, oynayan, zıplayan, şarkılara hiç susmadan eşlik eden seyirciden oldum. Şaşkınlıkla ne yapacağını şaşıran millet bi ara donuk yüzlerle sahneye bakmakla kaldı. Oysa ki hareket, temponun hiç eksik olmaması gerekirdi, neyse...

Benim en çok sevdiğim sahneleri, Girls Gone Wild, Vogue, Like a Prayer, Celebration , Gang Bang oldu. ve tabii ki Madonna'nın ilk şarkısı Like a Virgin söylerken , of of ... Daha önce youtube bir çok video izlemiş olsam da canlı canlı görünce adeta büyülendim. Böyle bir sahneyi hiç bir zaman göremeyeceğiz, bando takımının havada uçması, Madonna'nın sürekli zıplaması, uçması, enerjisi insana gerçek olamaz dedirtti !

Lafı fazla uzatmadan, her şey harikaydı, tarih yazıldı, bu muhteşem inanılmaz görsel şovda olabilmekdi. Bundan sonra izlediğim konserlerin hiç biri bunun yerini tutamaz biliyordum artık!

Like a Prayer ilk notasını duyar duymaz, hiç kimseye aldırış etmeden, çılgın gibi bağırdım, alkışladım, hopladım, zıpladım. Galiba bir tek o şarkı da 50.000 kişinin katıldığını, eşlik ettiğini görebildim. Sonra Celebration son şarkısını söyledi ve goodbye İstanbul dedi gittii... Metro  dönüşü felaketti ,dönüşte galiba belimi incilttim, sıkıştım, nefes alamadım, ama değer ! Ayrıca metro da tüm kadınlar 7 den 70 e ben de dahil merdiven basamaklarını bile çıkamazken Madonna atladı uçtu diye konuşuyordu :)

seni tekrar izlemek dileğiyle, Hoşçakal Madonna ...

Aşağıdaki resimlerin bir çoğunu ben çektim, konser esnasında nasıl olsa çeken birileri olur boşver Özlem sen eğlenmene bak diyenlerden oldum, bazı resimleri internetten aldım , sağolun var olun. :)



doğa rutkay çekmiş :)



İŞTE BİZİM YERİMİZ 



dürbün :)



madonna ve oğlu :)



ben burada kendimi kaybettim, like a prayer 



oturduğum yerden sahne böyle göründü :)

açılış video su için yine youtube sağolsun  :)

http://www.youtube.com/watch?v=KOzBcTPWF70

http://www.youtube.com/watch?v=CA1xjSXZEKc&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=WOP-RyuKKsk&feature=BFa&list=UUxuWe8kCs-qc2Wwq02NsEIQ

http://www.youtube.com/watch?v=EmbWMomcGUc&feature=related